Geçtiğimiz 2 hafta, Antarktika Okyanusu Koruma Komisyonu üyesi devletler, bölgede dünyanın en büyük okyanus koruma alanı oluşturulması için görüşüyorlardı. Maalesef bizi hayal kırıklığına uğrattılar.

 

22 üye bu planı desteklese de Norveç, Çin ve Rusya karşı çıkarak kararın alınmasına engel oldu. Hatta Rus ve Çin komiteleri zaman doldurmak için oyalama taktikleri uyguladılar ve koruma alanı ilan edilmesinin bilimsel gerekçelerini tartışmak yerine görüşmelerin tıkanmasına sebep oldular.

Bu başarısızlık Antarktika’nın muhteşem vahşi yaşamını aşırı avlanma, kirlilik ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı savunmasız bıraktı.

Bozuk düzen

Antarktika Okyanusu Koruma Komisyonu veya resmi adıyla CCAMLR, Antarktika Okyanusu’yla ilgili kararları veren uluslararası bir kurul. Bu kurul, 24 ülkenin ve Avrupa Birliği’nin temsilcilerinden oluşuyor.

Görevleri, hiçbir ülkenin kontrolü altında olmayan bu denizlerde aşırı avlanma yapılmasına engel olarak Antarktika Okyanusu’ndaki deniz yaşamını korumak.

Ama bu defa Antarktika Okyanusu Koruma Komisyonu başarısızlığa uğradı. Böyle devam ederse bu görevi yerine getirip getiremeyecekleri taraf tartışılır hale gelecek.

Okyanuslar için yeni bir umut

Bugün, mavi gezegenimize karşı sorumlu hisseden herkes için üzücü bir gün. Ama bu bir son değil, sadece bir başlangıç… Tam 2,7 milyon kişi bu koruma alanı için kampanyaya katıldı, bu da demek oluyor ki her zamankinden daha da güçlüyüz.

Öncelikle Antarktika Okyanusu için çalışmaya devam edeceğiz. Ama sadece bununla yetinemeyiz.

Mavi gezegenimizi korumak için bundan daha fazlasına ihtiyaç var. Bu da şu anlama geliyor: Okyanuslarımızı korumaya almak istiyorsak öncelikle sistemin işleyişini değiştirmemiz gerekiyor ki bu kararların alınması kolaylaşsın.

Yakında bunun için bir fırsatımız olacak. Okyanuslarla ilgili yeni bir anlaşma Birleşmiş Miller’in gündemine geliyor. Eğer kabul edilirse, dünyadaki tüm okyanuslar ÜÇTE BİRİNİ kapsayan devasa bir koruma alanının oluşturulması mümkün olabilir. Antarktika’yla ilgili görüşmelerde 25 ülkeden 22’sinin koruma alanını desteklediğini unutmamalıyız. Eğer oy birliği şartı olmasaydı bu çoğunluğuyla karar çoktan alınmış olurdu.

Bu okyanusların koruması için tarihi bir adım olabilir ve birlikte bunu başaracak güçteyiz.


Düşüncelerini bizimle paylaşmak istersen, Instagram’da paylaştığımız haberin altına yorumlarını yazabilirsin.

Penguenin Türkiye turu sırasında kaleme aldığı her blog yazısını bitirirken söylediği gibi:

Penguenle kal! Penguen kal!