Kovid19 bütün insanlığı tehdit ediyor. Bu bir gerçek. Diğer gerçek ise, bu virüse karşı bazılarımız daha savunmasız. Dünya Sağlık Örgütü, yaş almış ve kronik rahatsızlıklara sahip kişilerin daha kırılgan olduğunu açıkladı. Bu nedenle Zonguldak, geçtiğimiz hafta itibarıyla, 30 büyükşehirle birlikte giriş çıkışın yasaklandığı yani karantina altına alındığı şehirler arasına girdi.

Zonguldak’ın akciğer ve solunum hastalıklarıyla mücadele eden bir il olduğu uzun yıllardır biliniyor. Ancak ben bunu birinci ağızdan ilk kez 2013 yılında santrale karşı açılan davanın duruşmasında dinlemiştim. Zonguldak’ın karantina altına alındığını duyduğumda Zonguldaklıların söylediklerini hatırladım yeniden: 

“Zonguldak pasif akciğer kanser araştırmaları bölgesinden aktif akciğer kanser araştırmalarına alındı. Gerekçe olarak bölgede sigara kullanımı dediler, ben sigarayı bıraktım ama bu bacalar ne olacak?”

“Bize 1 tane santral kuracağız dediler, 7 tane baca kurdular.”

“Termik santral kurmakla kalmadılar, hasta ettikleri Zonguldaklılar için onkoloji hastanesi de yaptırdılar.”

Termik santrallerin insanları hasta etmesi sorunun en tehlikeli boyutu olarak öne çıkıyordu ancak mesele bundan ibaret değildi. Arka bahçesi termik santral bacalarını gören bir evde oturan kadından “her gün temizlik yapmaktan, beyaz çamaşır asamamaktan, balkonuna çıkamamaktan yaşadığı stres nedeniyle sürekli ev içinde huzursuzluk yaşadıklarını” duyduğumda, nefes alamamanın sağlık etkisinin yanı sıra, bu bölgedeki insanların hayatlarını nasıl zorlaştığına inanamamıştım. 

Zonguldak için daha ne bekliyoruz?

Zonguldak’ta hava kirli. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun son üç yıldır hazırladığı Kara Rapor’a göre,  Zonguldak, hava kirleticileri bakımından parçacık madde, kükürt dioksit, azot dioksit emisyonları en yüksek olan iller arasında. Aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın belirlediği kirletici limit değerlerini sistematik olarak aşıyor. Bugüne kadar Zonguldak’ın hava kalitesinin iyileştirilmesi için gözle görülür bir çaba sarfedilmedi. Bu yıl, çevre mücadelesinin ses getiren kampanyası sonucunda 7 yıldır filtresiz çalışan ve ve havayı kirleten Çates santralinin faaliyeti durduruldu. Çates termik santraline son 3 yıldır Enerji Bakanlığı tarafından ödenen yaklaşık 95 milyon TL, sağlık yatırımı için kullanılsaydı bugün Zonguldak’ta kaç kişinin hayatını kurtarabilirdik? 

Bir sağlık krizinin ortasında, Zonguldak 30 büyükşehirin yanında karantinaya alınan tek şehirse şu soruyu sormamız gerekiyor; 

Çates termik santrali daha önce durdurulsaydı, Çatalağazı, termik santrallerin merkezi olacağına, dönüşüm politikaları planlansaydı, bugün Zonguldak’ın koronavirüs salgınında neden daha büyük bir tehdit altında olduğunu konuşur muyduk?

  • Zonguldak’taki termik santrallere karşı verilen mücadeleyi okumak için tıklayın. 

Coal-fired Power Plant in Turkey. © Caner Ozkan / Greenpeace
Kömürü Bırak

Kömür kaynaklı enerji üretimi, havayı, toprağı, gıdayı ve suyu tüketiyor. İnsanları sağlığından ediyor, insanların geçim kaynaklarına ve yaşadıkları çevreye zarar veriyor. Bu kirli enerjiye verilen büyük teşvikler ulusal ekonomiyi sarsıyor, cebimizi yakıyor. Kömür, diğer tüm fosil yakıtlarla birlikte, dünyaya karşı en büyük küresel tehdit olan iklim krizinin sorumlusu. İklim değişikliğinin neden olduğu felaketleri durdurabilmek için kömürü hayatımızdan çıkarmalıyız.

Harekete Geç