Sao Paulo, Alp Center isimli römork tarafından çekilerek Türkiye’ye getiriliyor.

Zehir gemisi Sao Paulo, mücadele ile geçen bir aylık bir dönemin ardından rotasını tekrar Brezilya’ya çevirdi. Geminin Türkiye’ye gelmemesi için bir çok sivil toplum kuruluşu ve yerel hareket birlikte mücadele verdi.

SAO PAULO’YU BREZİLYA’YA GERİ GÖNDERMEYİ HEP BİRLİKTE BAŞARDIK! EMEĞİ GEÇEN, BU MÜCADELEYE DESTEK VEREN HERKESE TEŞEKKÜRLER.


DERGİ ABONESİ OLARAK, GREENPEACE’E DESTEK VERMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ BUTONA TIKLAYABİLİRSİNİZ.


Zehir Gemisi Şu An Nerede?

Geminin yolculuğunu hazırladığımız haritadan canlı olarak takip edebilirsiniz.

Şimdiye Kadar Neler Oldu?

2000 yılına kadar Fransız donanmasında Foch ismi ile görev alan uçak gemisi, Brezilya tarafından satın alındı. Hizmet sürecinde yaşadığı sorunlar ve modernizasyon ihtiyaçlarının maliyet faturası kabarınca, 2017 yılında emekliye ayrıldı.


Eylül 2019’da uçak gemisinin gövdesinin satılması için ihaleye çıkıldı ve açık artırma için açılış bedeli 5.309.733,65 Brezilya Reali olarak belirlendi.


Sivil toplum kuruluşları ihaleyi kazanacak şirkete/lere  Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin 2017 yılında asbest kullanımını yasakladığını hatırlattı.


Sivil toplum kuruluşları, gövdesinde zehirli maddeler taşıyan geminin, bir başka topluluğun sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını riske edecek bir yolculuğa çıkmaması için çevresel adalet çağrısında bulundu.


İhale süreci Mart 2021’de tamamlandı ve zehir gemisini 1.8 milyon dolar karşılığında tersanesi İzmir Aliağa’da bulunan Sök Denizciliğin satın aldığını öğrendik. 


İhale süreci sırasında taraflar arasında tehlikeli atık envanterine dair hiçbir belge ya da bilgi bulunmuyordu.


Halk sağlığı, çevre ve işçi güvenliğini gözetecek koruma mekanizmalarının düzgün işletilmemesi; gemi gövdesinin sökülmesi ve geri dönüşümü sırasında oluşacak bir çevre ve sağlık felaketine davetiye çıkartıyordu.


Haziran 2021’de Türkiye, Fransa, Brezilya ve Belçika merkezli sivil toplum kuruluşları, gemi sökümünün çevreye duyarlı bir şekilde yapılabilmesi ve São Paulo’daki tehlikeli atıkların uygun bir şekilde karakterize edilmesini sağlamak için Brezilya’daki Çevre Bakanlığı, Fransa’daki Silahlı Kuvvetler Bakanlığı, Avrupa Komisyonu ve asıl muhatap olan Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik, ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulundu.


Aradan geçen yaklaşık 1 yıllık sürede başta Türkiye’deki bakanlık olmak üzere bütün ülkelerdeki ilgili makamlar sessizliğini korudu ve sivil toplumdan yükselen seslere kulaklarını tıkadı.


 Haziran 2022’de sivil toplum kuruluşları bu süreçte başta Aliağa halkı olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının şeffaflık ve katılımcılık prensipleri doğrultusunda bilgiye erişim haklarından mahrum bırakıldığını anlatan bir başka resmi mektup gönderdi.


Bu durum Barcelona Konvansiyonu’nun eki olan İzmir Protokolünün 12 maddesinde belirtilen halkın bilgilendirilmesi ve katılımının sağlanması hükümlerinin açık bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geliyordu.


Temmuz 2022’de Bakan Murat Murat Kurum’a ihale sürecindeki eksikler, potansiyel tehlikeler ve halkın katılımı prensibinin ihlal edildiği bir başka resmi mektup ile tekrar hatırlatıldı. Bakanlıktan herhangi bir yanıt yine alınamadı.


Brezilya’daki ilgili makamlarla yapılan görüşmelerde, ithalat sürecine dair bütün resmi dökümanlar kamusal bir süreç olması nedeniyle sivil toplum kuruluşlarının erişimine açıldı.(kamusal bir süreç olması nedeniyle) 


Böylece tehlikeli atık envanteri ve geri dönüşüm planını inceleme şansımız oldu.


22 Temmuz 2022’de Brezilya’da Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü’nde Çevre Kalitesi Departmanı Direktörü Carolina Mariani ile iletişim kuruldu.


Greig Green tarafından hazırlanan Tehlikeli Atık Envanteri ve erişilen Geri Dönüşüm Planı ciddi eksiklikler barındırıyordu.


Bu bilgiler doğrultusunda yasadışı tehlikeli atık ithalatı olasılığını güçlendiren bulgular Brezilya’daki makamlara iletildi.


Geminin tehlikeli atık envanterini hazırlayan Grieg Green firmasındaki proje yöneticisi Andreas Malm Justad ile yapılan görüşmelerde geminin sadece %12’sinin analiz edildiğini öğrendik.


Bazı bölümlere kilitli olduğu için ulaşılamazken, bazı bölümlerde havalandırma sistemi olmadığı için toksik bir atmosfer bulunuyordu ve araştırmacılar kendi sağlıklarını riske etmemek adına bu bölümlerden numune toplamamıştı.


Bu görüşmelerde Grieg Green hazırladıkları rapordaki kirletici maddelerin miktarının geminin bütününü temsil etmediğini itiraf etti.


Ağustos 2022’nin başında Fransa Cumhurbaşkan’ı Emanuel Macron’a yazılan mektup ile uçak gemisinin orjinal ev sahibi olan ülkenin uluslararası bir çevre skandalının önüne geçmek adına sorumluluk alması yönünde çağrıda bulunuldu.


4 Ağustos 2022’de Alp Centre isimli römork ile çekilen Sao Paulo’nun Türkiye’ye yolculuğu başladı.


4 Ağustos günü zehir gemisinin yola çıkmasının ardından, Aliağa’da yüzlerce insan ‘Aliağa Dünyanın Çöplüğü Değildir’ ‘Zehirli Gemi Tam Yol Geri!’ ve diğer gemi karşıtı mesajlarla büyük bir yürüyüş gerçekleştirdi.


Aynı gün, Sao Paulo/Foch enstitüsünün Brezilya’da açtığı davada uçak gemisinin yıllardır demirlediği limana geri dönmesine yönelik tedbir kararı çıktı. Ancak zehirli gemi yoluna devam etti.


4 Ağustos günü İzmir’de hareketli saatler yaşanırken, Ankara’daki Brezilya Büyükelçiliği önünde DİSK ve CHP vekilleri basın açıklaması gerçekleştirdi.


Mahkeme kararından kaçan konvoya yönelik karasularından geçecek olan transit ülkelere uluslararası hukuk kurallarına aykırı olarak gerçekleşen ithalatı durdurmalarına yönelik çağrılar başladı.


İzmirde ise miting ile sona eren yürüşün ardından Gündoğdu meydanında Moğollor ile buluşan İzmirliler, gemiyi istemediklerini bir kez daha dile getirdi.


8 Ağustos günü Basel Konvansiyonu’nun İspanya’daki yetkili makamında görev alan Elena Bronchalo Gonzalez’e yasadışı atık ithalatı konusunda bilgi verildi.


9 Ağustos günü Birleşik Krallık’ta Basel Konvansiyonu yetkilisi Christopher King ile görüşme yapıldı. Bunu aynı gün Fas’taki yetkili makama gönderilen mektup takip etti.


Transit ülkelerden ilk geri dönüş Birleşik Krallık tarafından geldi ve konuyu incelemeye aldıklarına dair bilgi paylaşıldı.


9 Ağustos günü Zehirli gemi Nae Sao Paulo’ya ait tehlikeli madde envanter raporunun güvenilir olmadığını haftalardır dile getiren çevre ve işçi hakları gruplarının yarattığı farkındalık sonucu Türkiye Brezilya’dan yeni bir analiz talep etti.


Türkiye adına olumlu bir gelişme gibi görünse de, Brezilya yetkili makamları yeni analizin Brezilya’da yapılmasını reddetti.


12 Ağustos günü Brezilya’daki Çevre Kalitesi Direktörü Carolina Mariani ile tekrar iletişim kuruldu. Kendisine Sao Paulo gemisinin ikizi Clemenceau için hazırlanan tehlikeli atık envanteri raporu ile Sao Paulo’nun raporunun karşılaştırılması ve  Brezilya mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı hatırlatıldı. Basel Konvansiyonu doğrultusunda transit ülke süreçlerinin işletilmediği ve uluslararası hukukun ihlal edildiği görüşleri ile uçak gemisinin yolculuğunun sonlandırılması talebi tekrarlandı.


14 Ağustos günü Carolina Mariani Basel konvansiyonu doğrultusunda Sao Paulo’nun Türkiye’ye ihracatının yasal olduğunu belirtti ve talebimizdeki itiraz noktalarını kabul etmedi. Brezilya mahkemesi tarafından verilen kararın temyiz yolu açık olduğu için sorumluluk almaktan kaçındı.


16 Ağustos günü Brezilya’daki yetkili makamlarla yapılan müzakereler devam etti. Tedbir kararı çıkan davada Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü doğrudan bir taraf olmadığı için Sao Paulo’nun ihracatı konusunda verdikleri izinde geri adım atmadı. Bunun üzerine, sivil toplum kuruluşları 16 Ağustos günü potansiyel bir yasadışı atık ithalatı vakası hakkında INTERPOL’e suç duyurusunda bulundu.


16 Ağustos günü Aliağa Çevre Platformu’nun zehirli gemiye karşı başlattığı nöbet ile sona erdi.


22 ağustos Dikili’de 85 kişi kaymakamlık önünde itiraz dilekçelerini verdi ve basın açıklaması yaptı.


24 Ağustos günü İzmir Büyükşehir Belediyesi, TMMOB, KESK, DİSK, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar, söküm izni veren Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı protesto etti.


Siyasi parti temsilcileri, işçiler, sendika ve oda başkanları İzmir Bölge Adliye Mahkemesi önünde kadar sloganlar atarak yürüdü ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın söküm izninin iptal edilmesi için İzmir 5. İdare Mahkemesi’nde dava açıldı.


26 Ağustos günü, Çevre Bakanı Murat Kurum, asbestli gemi Sao Paulo’nun sökülmek üzere İzmir-Aliağa’ya gelmesine, ikinci denetimin talep edilmesine rağmen yapılmaması gerekçesiyle izin vermeyeceklerini söyledi.


Brezilya yetkili kuruluşu IBAMA (Brezilya Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü), Sao Paulo’nun Brezilya’ya ivedilikle geri dönmesi için ihracatçı firma Oceans Prime Offshore Agenciamento Maritimo Ltda’ya yazılı bir uyarı gönderdi. Ancak, Aliağa’ya doğru ilerlemeye devam eden geminin rotasında herhangi bir değişiklik görülmedi.


1 Eylül’de Cebelitarık yönetimi zehir gemisinin İngiliz-Cebelitarık karasularına (BGTW) girmesine izin verilmeyeceğini açıkladı.


2 Eylül’de, tüm itirazlara ve alınan idari kararlara rağmen Kazablanca kıyılarında seyreden gemi, zehirli yolculuğuna devam etti ve rotasını Aliağa/İzmir olarak korudu. Bunun üzerine Greenpeace bir kez daha telefon ve mail ile Fas’daki Basel Konvansiyonu yetkilileri  Mohammed Barraoui ve Hssain Adad telefon ve mail ile ulaşmaya çalıştı, ancak, yetkililer cevap vermedi.


2 Eylül günü Greenpeace, Hollanda’daki yetkililere kaleme aldığı mektup ile çağrıda bulundu. Altyapı ve Su Yönetimi Bakanı Mike Harbers ve Çevre Bakanı Vivianne Heijnen’e yasadışı kimyasal atık trafiğine dair bulguları paylaştı ve Hollanda bandıralı römorka müdahale etmesini talep etti.


2 Eylül’de Greenpeace, Hollanda bandıralı römorku işleten ALP MARITIME SERVICES BV şirketine yasadışı kimyasal atık taşınımına iştirak etmemeleri çağrısında bulunarak, römork kaptanı ile iletişim kurarak yasal prosedürü takip etmelerini talep etti.


3 Eylül’de Greenpeace, Nae Sao Paulo’nun Brezilya’da ihracat prosedürlerinden sorumlu Oceans Prime Offshore Agenciamento Maritimo Ltda şirketi Direktörü Bernardo Ponce De Leon Rodrigues’e Brezilyalı yetkilerin geri dönüş bildirimini hatırlatarak, dönüş planlarını açıklamasını talep etti.


Bu çağrıdan yaklaşık 7 saat sonra, Nae Sao Paulo’yu çeken Alp Centre isimli römork ilk önce halen rotasında hedef liman olarak gözüken Aliağa konumunu kaldırdı.Sıra ya da yönlendirme beklediğini gösteren ‘waiting on orders’ ibaresi ile hareket biçimini tanımladı. Ancak buna rağmen, Cebelitarık Boğazı geçişi için takip ettiği rotada ilerlemeye devam etti.


4 Eylül günü Türkiye saati ile 20.51 sularında ise ilk kez bir geri dönüş manevrası yaptığını gördük.


8 Eylül tarihinde gemi, rotasını Brezilya-Rio de Janeiro olarak güncelledi ve hızını artırdı.


Halk direnişi kazandı! 26 Ağustos günü Çevre,Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yapılan izin iptali kararına rağmen Aliağa’ya doğru ilerleyişini sürdüren Nae Sao Paulo günlerdir devam eden lobi ve ikna çabalarına cevap bulamayarak Rio De Jenairo’ya doğru tam yol geri gidiyor. Birlikte ve direnerek kazanmak ne güzel!