Sistem değişikliği yaratmak için sistemin bütünüyle mücadele etmek gerekiyor. 

Neler oluyor?

Coca Cola, Pepsi, Nestlé gibi tek kullanımlık plastiklere bağımlı şirketler atıklarıyla sadece gezegeni kirletmiyorlar, gaz ve petrol sektörünün ayakta durmasına ve iklim değişikliğinin tırmanmasına da neden oluyorlar. 

Fosil yakıt endüstrisi için plastik müthiş bir cankurtaran. Küresel ısınmadan sorumlu ExxonMobil, Shell, Ineos ve Chevron Phillips’in de içinde olduğu şirketler, aynı zamanda büyük şirketlere tek kullanımlık plastik üretmekten de sorumlu. 

Maalesef, konunun ciddiyetini kabul eden tüketim ürünleri şirketleri, halkla ilişkiler makinesini çalıştırarak birkaç tane yeniden kullanım pilot uygulaması yapıyor. Ve sonra yollarına daha fazla tek kullanımlık plastikle devam ediyor. Tek kullanımlık plastik iş modelini sürdüren bu şirketler, kendilerini giderek iklim krizinin kalbindeki fosil yakıt endüstrisinin uzun süreli ve sıkıntılı mütteffiki olarak buluyor. 

Neden önemli?

Bize yalan söylediler. 

Coca Cola ve diğer tüketim ürünleri şirketleri, plastik kirliliği ile mücadele edeceğini söylüyor ancak fosil yakıt endüstrisi ile büyük yalanı sürdürmek için çalışıyorlar: Plastik krizinden geri dönüşümle çıkabiliriz. 

Bugüne kadar üretilen plastik atığın yalnızca yüzde ikisi, kelimenin tam anlamıyla döngüsel bir şekilde geri dönüştürüldü. 

Bu berbat sicile rağmen, temelsiz geri dönüşüm vaadi, tüketim ürünleri şirketlerinin, ürünlerini birkaç saniye kullanılan ancak yüzlerce yıl doğayı kirleten plastiklere sarmasını meşrulaştırıyor. 

Plastik yalnızca bir okynaus ve atık sorunu değil, aynı zamanda iklim, sağlık ve sosyal adalet sorunu. Plastiklerin yüzde 99’u gaz ve petrol gibi fosil yakıtlardan üretiliyor, plastiğin hayat döngüsü iklim değişikliğinin tırmanmasına neden oluyor. Plastik, üretilmeye başladığı andan itibaren sosyal ve çevresel olarak zehirli bir madde. 

Ne yapıyoruz?

İş modellerini bozuyoruz. 

Dünya çapında milyonlarca insan, Coca Cola, PepsiCo ve Nestlé gibi şirketlerin tek kullanımlık plastiklere bağımlılıklarına son vermeleri için imza kampanyalarına katılıyor, yerel işletmelerle ilişki kuruyor, hükümetlere lobi faaliyetleri yürütüyor, yatırımcılara baskı uyguluyor ve yeniden kullanımın olduğu bir gelecek yaratmak için çalışıyorlar. 

Bu kabaran dalga, tüm dünya çapında şirketlerin toplantı odalarında ve hükümet koridorlarında hissediliyor. Dünya genelinde hemen harekete geçmemiz gerektiğine dair ortak bir kanı var. 

Greenpeace bunun hakkında ne düşünüyor?

Greenpeace Güney Asya Plastik Kampanyası Bölgesel Koordinatörü Abigail Aguilar şöyle konuştu: 

“Üç yıldır yapılan küresel marka denetimlerinde, aynı çok uluslu büyük şirketlerin en büyük plastik kirleticileri olarak bulunması sürpriz değil. Bu şirketler, plastik krizini ciddiye aldıklarını iddia ediyorlar, ancak daha fazla plastik üretmek için petrol şirketleriyle ortaklık kurarken yanlış çözümlere yatırım yapmaya devam ediyorlar. Bu karmaşıklığı durdurmak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için büyük markalar, tek kullanımlık plastik ambalaj bağımlılıklarından vazgeçmeli ve fosil yakıttan uzak durmalı.”

Şimdi ne olmalı? 

Coca-Cola, Nestlé ve PepsiCo, gerçek bir dönüşüm yaratma gücüne sahip. Plastik ayak izlerini azaltmak ve iklim değişikliği ile mücadele etmek için tek kullanımlık plastik ambalaj bağımlılıklarına son vermeleri, fosil yakıttan uzak durmaları ve güçlü devlet mevzuatlarını desteklemeleri gerekiyor. 

İnsanlar yüksek sesle talep ettiğinde büyük markalar dinliyor. Eğer yeterli sayıda insan şirketlere değişim için çağrı yaparsa, plastik kirliliği krizinin son bulmasına yardımcı olabilirler. 

Büyük şirketlerden plastik ayak izlerini kaynağında azaltmasını ve yeniden kullanım ile yeniden dolum sistemleri geliştirmesini talep et. 

Graham Forbes, Greenpeace’te global plastik proje lideri olarak görev yapmaktadır.