Plastik, gezegenimizi modern tarihin en kötü çevresel krizlerinden birinin eşiğine getirdi. Bu, kafa karışıklığı ve yanıltıcı bilgiler ile örtülü bir konu. 

WHY Vakfı, dayanıklı, ekonomik, kullanışlı fakat gezegenimiz, sağlığımız ve iklim için zararlı olan bu maddeyi daha yakından incelemeye karar verdi. Üç yıllık araştırmanın ardından, üç bölümden oluşan araştırma belgesel dizisi “Neden Plastik?” (Why Plastic?) doğdu. Belgesel dizisinin ilk bölümü ise “Geri Dönüşüm Efsanesi” 

Geri Dönüşüm Efsanesi (The Recycling Myth), geri dönüşüm hakkında tüm dünyanın inanmakta olduğu öykünün ötesine bakıyor – bize çöplerimizi ayrıştırıp geri dönüşüm kutusuna attığımız sürece her şeyin yoluna gireceğini, her şeyin kontrol altında olduğunu anlatan öykü. Spoiler uyarısı – ‘hiçbir şey kontrol altında’ değil. 

“Plastik atıklarımıza ne olduğunu incelerken, kısa sürede fark ettik ki kazancı arttırmak için yalnızca illegal yollarla dünyanın dört bir yanına atık gönderen bir kara koyunla uğraşmıyoruz” diyor projenin yapımcısı Tristan Chytroschek ve yardımcı yönetmeni Benedict Wermter. “Aksine, plastik atıkların yakılması, ihraç edilmesi ve boşaltılması multi-milyar dolarlık bir endüstri. Buna iyi bilinen, itibarlı geri dönüşümcüler ve hızlı tüketim markaları da dahil. Hepsi, bu sözde döngüsel ekonominin aslında ne kadar işlevsiz olduğunun farkında. Bu yüzden rüşvet, dolandırıcılık ve büyük ölçekte yeşil aklamayı kısa sürede keşfetmemiz hiç de şaşırtıcı değil.” 

Konuyla ilgili daha fazla bilgi edinmek için Greenpeace Güney Doğu Asya’nın Malezya’daki plastik ithalatına ilişkin raporuna ; Greenpeace Akdeniz’in yasa dışı plastik atık ithalatının canlılar ve çevre üzerinde yarattığı olumsuz etkiyi belgeleyen Atık Oyunları raporuna bir göz atın. Ayrıca atık sömürgeciliği nedir diye merak ediyorsanız bu yazıyı mutlaka okuyun.

WHY PLASTIC?’in yöneticisi Mette Hoffmann Meyer, plastik sorununu karşılaştığımız en üzücü sorunlardan biri olarak görüyor: “Plastik ile ilgili en korkunç şey, hayal bile edilemeyecek miktardaki üretim” diyor “Denizlerimize, havaya ve sağlımıza zarar veriyor – ve bu zarar geri döndürülemez.”

Geri dönüşüm tesisi, Geri Dönüşüm Efsanesi. © a&o buero

Kurumların plastik kirliliğine dair “çözüm”leriyle ilgili sorun

Plastikten Kurtul Organizasyonu’nun (Break Free From Plastic) art arda dört yıl boyunca yapmış olduğu yıllık marka denetiminde en büyük plastik kirletici olarak birinciliği kimseye kaptırmayan Coca-Cola, plastik kirliliği krizinin en büyük suçlularından biri. Coca-Cola’nın Plastik Vaatleri (Coca-Cola’s Plastic Promises) , şirketin ‘Atıksız Dünya’ stratejisini araştırıyor ve Coca-Cola’nın yarattığı aşılmaz sorundan geri dönüşüm sayesinde kurtulabileceğimizi iddia ettiği kusurlu planını ortaya çıkarıyor.

Çekim sırasında, yapımcı Alan Hayling, tek başına meşrubat endüstrisinin ürettiği atık miktarı karşısında şaşkınlığa uğramıştı :“Coca-Cola ve diğer içecek üreticileri tarafından günlük, haftalık, aylık ve yıllık olarak üretilen şişelerin hacmine ilişkin rakamlar sıradışıydı.”

Endüstrinin kendi kendini düzenlemesine güvenebilir miyiz?

The Recycling Myth’in arkasındaki film yapımcıları için belgesellerinin amacı basittir; “Bir süpermarkete giren herkesin gözlerini açıp düşünmesini istiyoruz: Ne kadar plastiğe ihtiyacım var? Geri dönüşüm sembollerine inanıyor muyum? Süper hızlı, kullan-at bir dünyada yaşamak istiyor muyum? Karlılığı  artırmak için ürünleri doğa dostu gibi gösteren bir endüstri tarafından kandırılmayı kabul ediyor muyum?”

Hayling’in verdiği örnek, aynı zamanda baskı uygulamakla da ilgili: “Sanırım kamuoyu üzerinde bir etki yaratabiliriz – bu da politikacıların sorunu ciddiye alma isteksizliğini yavaş yavaş ortadan kaldıracaktır. İkincisi, umarız ki filmi izleyen idareciler üzerinde bir etkisi olacaktır – ancak sorunu çözmek için petrol ve plastik, yiyecek ve içecek endüstrilerinin öz düzenlemesine güvenemeyiz, geri dönüşüme de güvenemeyiz.” 

Greenpeace International’ın blogunda, Coca-Cola gibi büyük markaların, tek kullanımlık plastik ambalaj iş modellerinden yeniden kullanım ve yeniden doldurmaya öncelik veren bir iş modeline geçerek plastik kirliliği krizini sona erdirmek için zamanı nasıl yakalamaları gerektiğine dair daha fazla bilgiye ulaşabilirsiniz.


WHY PLASTIC? küresel bir medya kampanyasıdır. Filmler şu anda hem yayıncılar hem de Greenpeace International gibi kuruluşlar tarafından gösteriliyor ve dünya çapında plastiğin yıkıcı etkisini daha iyi anlayacak 100 milyondan fazla kişiye ulaşıyor. “Bilginin güç olduğuna inanıyoruz. Belgesel film, önemli bilgileri iletmemize ve farkındalığı yaymamıza yardımcı olan bir araç” diyor baş yapımcı Mette.

THE WHY Foundation, insan hakları ve sürdürülebilirliğe odaklanan belgesel filmler üretip düzenleyerek bilgi eşitsizliğiyle mücadele eden Danimarkalı bir sivil toplum kuruluşudur. WHY PLASTIC? ve yaklaşan yayınlar ve gösterimler hakkında bilgi edinmek için THE WHY‘nin web sitesine bakabilirsiniz.

Rachel Sheary, THE WHY Foundation’da İletişim Koordinatörüdür.