Greenpeace olarak gezegenimiz için birlikte mücadele etmenin gücüne inanıyoruz. İklim ve Enerji Proje Sorumlumuz Onur Akgül, koronavirüsün evde kalmamızı gerektirdiği bu günlerde, kömürlü termik santrallere karşı birlikte çalıştığımız Eskişehir, Afşin Elbistan, Zonguldak ve Kırklarelililere evde kalma deneyimlerini sordu. 

Fevziye Buğa, Pınarça köylüsü, Çerkezköy

2020’nin başında Afşin-Elbistan ve Zonguldak’ta kömür yakıtlı termik santrallerin bir kısmının faaliyetleri durduruldu. Eskişehir ve Kırklareli’nde ise yerelde verilen mücadele sonucu planlanan santral projeleri hayata geçirilemedi.  

Koronavirüsü nedeniyle geçirdiğimiz zor günlerde, bu bölgelerdeki kömürlü termik santrallerden kaynaklanan/kaynaklanacak çevre kirliliğinin azaltılmasının/önlenmesinin hayati önemini santrallere karşı mücadele verenlerden dinledik.  

Fevziye Buğa, Pınarça köylüsü, Çerkezköy

Valla bizim keyfimiz yerinde, siz bizi düşünmeyin. Her sabah önlemimizi alıp ormana yürüyüşe çıkıyoruz, temiz havamız bize iyi geliyor. Rahat rahat yürüyoruz ormanda, çok şükür bu santral yapılmadı o zaman bu temiz havayı içimize çekemeyecektik. 65 yaş üstündeyim, dışarı çıkmama da gerek yok zaten. Bir yıl yetecek kadar kışlık erzağım var, markete gitmeme de gerek yok. Bahçemde patates, soğan, sarımsak, bakla ekmiştim; baklalar çiçeklenmeye başladı. Bahçemde turluyorum, o bana yetiyor. Moralinizi düşürmeyin, bu koronavirüse karşı en iyi önlemlerden biri. 

Mehmet Emin Efe, Dokuzhöyük köylüsü, Kırklareli

Köyümüz Dokuzhöyük’ün hemen dibine kömürlü termik santral yapılmak isteniyor. Dokuzhöyük bir tarım köyü. Biz de şu an yazdan hazırladığımız tarhana, komposto, ekşilikli biber, salça, bulgur, erişte gibi gıdalar ve ayçiçeği üretimimizden gelen yağımızı tüketiyoruz; kendimize koronavirüs günlerinde rahatlıkla yetiyoruz. Kentlerdeki gibi markete koşturmak zorunda kalmadık. Salgına karşı önlem olarak evlerimizden çıkmıyoruz ve tarımsal üretimimiz sayesinde sağlıklı besleniyoruz. 

Bizim havamız tertemiz. Böyle kalmasını istiyoruz. Doğal hayatın, tarımın ne kadar önemli olduğu koronavirüs günlerinde daha da ortaya çıktı. Termik santral projesine karşı ise Kırklareli Kent Konseyi ve Greenpeace gibi gruplarla iletişimimizi sürdürüyoruz, mücadelemizi boşlamadık. Köyümüzden geçen Teke Deresi’ndeki kirlilik sorununa karşı da mücadele veriyoruz, bu süreçte sorumlulara da idari yaptırım cezaları uygulandı. Kimyasal atıkların köylerimizi kirletmemesi için termik santralin iptalini istiyoruz. 

Mehmet Dalkanat – Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu, Elbistan, Maraş

Madde 50 zamanında verdiğimiz mücadeleyle birlikte Afşin A Santrali’nin kapanması, yöreye büyük olumlu değişiklikler getirdi. En önemli etkisi, hava kirliliğinin çok büyük ölçüde azalması oldu. Bölgenin havası, mevcut Afşin A ve B Santralleri’nden ötürü hep çok kirlidir. A Santrali kapandıktan hemen sonraki kış aylarında, ısınmak için yakılan kömürün çıkardığı dumana rağmen Elbistan’ın hava kalitesi çok hızlı bir şekilde iyileşti. Yöremiz daha yaşanır hale geldi. Güncel olarak yaşadığımız koronavirüsü tehdidi de bu verdiğimiz mücadelede ne kadar haklı olduğumuzu ortaya koydu. Çünkü virüs, termik santrallerden zarar gören KOAH hastalarını çok daha fazla etkiliyor. Bu bir yana, santrallerin yarattığı hava kirliliği yüzünden solunum yollarından hasta olanların tedavisi sürüyor. 

Bir diğer önemli konu kar yağışı oldu. Santralin çevre köyleri çok uzun zamandan sonra ilk defa bembeyaz bir kar gördüler ve bundan büyük sevinç duydular. Biz de santralin 25 km. ötesindeki Elbistan’da da ilk defa bembeyaz bir kar yağışı gördük. Temiz yağmasının yanı sıra bu kış kar çok da yağdı. Bunda santralin kapanmasıyla birlikte bölge ikliminin normale dönmesinin etkisi var. Hava, santral öncesi doğal şartlarına bir miktar geri dönmüş oldu.

Virüs salgını elbette ki temiz hava mücadelesini biraz maskeledi. Hayati tehdit ön plana geldi. Bizler de burada salgına karşı önlemlerimizi alıyoruz, halk tedbirlere uyuyor. Bununla birlikte verdiğimiz mücadeleye de devam ediyoruz. Bölge halkı burada santral istemiyor. Mevcut ve planlanan santrallere karşı temiz hava hakkımızı savunmaya devam edeceğiz.

Berran Aydan, TEMA İl Temsilcisi, Zonguldak

Madde 50 süreciyle Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES) kapatıldı ve artık kara dumanları çıkmıyor. Ama tam gaz çalışan Zonguldak Eren Termik Santrali üretime devam ediyor ve hava kalitesi ölçümleri “sağlıksız” sonucunu veriyor. 

Hava kalitesi hala düşük ve uzmanlar, hava kirliliği bulunan bölgelerde insanların koronavirüsten daha fazla etkilendiğini söylüyor. Bu durum termik santraller ve hava kirliliğine karşı verdiğimiz mücadelenin önemi bize bir kez daha gösterdi. Bu yüzden küresel iklim mücadelesinde herkesin bir arada hareket etmesinin çok hayati olduğunu vurgulamak istiyorum. Hepimiz virüse karşı önlemlerimizi aldık ve uyguluyoruz. 

İsmail Kumru, Odunpazarı Kent Konseyi Başkanı, Eskişehir

Ülkenin en temiz havasının bulunduğu Eskişehir’in Alpu Ovası’na kurulmak istenen kömürlü termik santrale karşı mücadelemiz sürüyor, koronavirüs öncesinde de temiz hava hakkı mücadelesi veriyorduk ve simgemiz maske idi. O günlerin mücadele simgesi şimdi maalesef günlük gerçeğimiz oldu. Bu da çevre, yaşam ve temiz hava hakkı mücadelesinin ne kadar haklı olduğunu gözler önüne seriyor.

Termik santrale karşı mücadelemiz devam ediyor. Gerek demokratik gerekse hukuki mücadelemiz ile projeyi önemli oranda sekteye uğrattık, mahkeme sürecimiz de devam ediyor. Her ne kadar virüs yüzünden termik santral mücadelesi gündemden düşmüşse de biz buradayız, virüse karşı önlem alıyoruz ve bundan sonra da yaşam ve temiz hava hakkı mücadelesi vermeye devam edeceğiz. Hava kirliliği sorununun koronavirüs kadar tehlikeli olduğunu düşünüyoruz