Türkiye’nin 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma hedefi doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli strateji, eylem, politika ve mevzuatların altyapısını oluşturacak İklim Şûrası 21 Şubat’ta başladı. Konya’da gerçekleşen ve 25 Şubat’a kadar sürecek şûradan öne çıkan notlarımız şöyle:
İklim Şûra’sı sona erdi
21 – 25 Şubat tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirilen İklim Şûra’sı, Yuvarlak Masa heyetlerinin çalışmalarının tamamlanmasıyla sona erdi. 7 ayrı komisyonda çıkarılan Şûra komisyon kararları, tüm Şûra katılımcılarının oluşturduğu Genel Kurul’da okundu ve el kaldırma usulü ile oya sunuldu.
Komisyonlar 3 gün süren ve uzlaşma esasıyla gerçekleşen çalışmalarını 23 Şubat tarihinde tamamlamış ve kararların üzerinde son rötuşları yapmak üzere Yuvarlak Masa Heyetleri ile bir araya gelmişti. Yuvarlak Masa Heyetleri’nin ertesi gün yaptıkları çalışmadan sonra, kararlar Genel Kurul ile paylaşıldı. Bazı komisyonlardan çıkan kararların ilgili Yuvarlak Masa çalışmasında önemli ölçüde değiştirildiği ortaya çıktı ama bu değişiklikler oylama aşamasında dikkate alınmadı.
Gençlerden oluşan ve komisyon kararlarında taleplerinin dikkate alınması gerektiği ifade edilen İklim Elçileri’nin en net ve en önemli talebi “2030’da kömürden çıkış” ise kabul edilmedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum yaptığı kapanış konuşmasından sonra İklim Elçileri ile hatıra fotoğrafı çektirmekle yetindi.
Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek, iklim değişikliğiyle mücadele stratejilerini belirlemek üzere gerçekleştirilen Şûra’da, kömürden çıkış, kömürün kademeli azaltımı, kavram olarak da tarih olarak da göz ardı edildi ve metinlerden çıkarıldı. Böylece Türkiye, TBMM’de onaylayarak kabul ettiği Paris Anlaşması’nın, omurgasını oluşturan direkt emisyon kesintisine bir kez daha sırt çevirdi.
22 Şubat 2022
Konya’da düzenlenen İklim Şûra’sı, 2. gününde de yoğun bir programla devam etti. Şûra katılımcıları, sabah saatlerinden itibaren sera gazı azaltımı, yeşil finansman ve karbon fiyatlama, iklim değişikliğine uyum, yerel yönetimler, göç ve adil geçiş ile bilim ve teknoloji komisyonlarında, Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadele stratejisini belirlemeye devam etti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un ifadesine göre, İklim Şûrası’ndaki fikir alışverişleri ve çıktılar, aynı zamanda Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede önümüzdeki 100 yılın yol haritasını belirleyecek olan İklim Kanunu için de önemli bir zemin oluşturacak.
Greenpeace Akdeniz olarak biz de, Göç, Adil Geçiş ve Diğer Sosyal Politikalar Komisyonu’nda; bilimsel, adil ve kapsayıcı bir iklim değişikliğiyle mücadele stratejisinin yaratılmasına katkı vermeye devam ettik. Bugünün gerçeklerini ortaya koyan verilerin, iklim krizine karşı dirençli bir yaşam oluşturmak için sorun giderici ve riskleri azaltıcı stratejilere dönüşmesi gerekiyor.
Şûra’nın ikinci gününde yoğun bir sunum ve panel trafiği dikkat çekiciydi. Gün boyunca gerçekleştirilen sunum ve panellerin başlıkları sırasıyla şöyle:
- Ülke İklim ve Kalkınma Raporu (CCDR),
- 2053 Hedeflerine Bilim ve Teknoloji ile Ulaşacağız,
- Uluslararası Finansman,
- İlk Kim Değişiyor
Şûra’da bugün, komisyonlar, 3 ayrı oturumdan oluşan yoğun bir toplantı trafiği ile politika, eylem ve mevzuat önerilerini sonuçlandıracak.
21 Şubat 2022
Konya’da düzenlenen İklim Şûrası, ilk gününe açılış konuşmaları, komisyon toplantıları ve panellerle başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un katıldığı Gençlik Oturumu sonrası başlayan açılış konuşmalarında ilk söz gençlerin oldu. 209 üniversiteyi temsilen Gençlik Bildirisi’ni okuyan gençler, 2030’da kömürden çıkış talep etti. Bakan Kurum ise, açılış konuşmasında 2053 net sıfır emisyon hedefine ve karbon fiyatlamasına değinirken, kömürden elektrik üretimi ve kömürden çıkış hakkında konuşmadı.
Şûra, komisyon toplantılarıyla devam etti. Sera gazı azaltımı, yeşil finansman ve karbon fiyatlama, iklim değişikliğine uyum, yerel yönetimler, göç ve adil geçiş ile bilim ve teknoloji komisyonları, şura öncesinde yapılan çevrimiçi toplantılarda belirlenen taslak metinler üzerinde çalıştı.
Komisyonlar, iki gün daha çalışmalarını sürdürecek ve çalışmaların tamamlanmasının ardından başlayacak Yuvarlak Masa toplantılarıyla, komisyon çıktılarını Şûra Sonuç Bildirgesi haline getirecek.
Greenpeace Akdeniz olarak, Şûra’da Göç, Adil Geçiş ve Diğer Sosyal Politikalar Komisyonu’nda yer alıyoruz ve Türkiye’nin iklim değişikliğine karşı dirençli bir gelecek kurması için hayati önem arz eden Adil Dönüşüm siyasetinin temelinin atıldığı bu sürece katkı veriyoruz.
İklim göçünün, birey ve toplumsal gruplar üzerinde olumsuz sonuçlar doğuran bir olgu olduğunu ve bu bağlamda, yaşam tarzlarının ve hayata katılım süreçlerinin bozulması sonucu göç etmek zorunda kalan insanların yaşayabileceği hak kayıplarına ilişkin bir boyutun da kavram içinde yer alması gerektiğini belirttik.
İklim adaleti konusunda ise, iklim adaleti arayışı ve talebinin içinde, sorumluluk ve tazminat ilişkisinin de yer almasını önerdik. Enerji dönüşümü süreçlerinde, halk sağlığı ve gıda güvenliği gibi toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren kavramlara ilişkin hak kayıplarında, bu kayıpların tazminine yönelik bir mekanizmanın da kavramsal çerçevede yer bulması gerektiğini ifade ettik.
Şûra’nın 1. günü, “Paris Anlaşması ve İklim Rejiminde Uluslararası Süreç” ve “Yeşil Politika” başlıklı panellerle devam etti ve komisyon başkanlıklarının değerlendirme toplantısıyla son buldu.
