Koronavirüs salgını devam ederken, plastik sektörünün ortaya attığı ve bilimsel dayanağı olmayan toksik bilgiler de yayılıyor.
Sektör, hijyen gerekçesiyle tek kullanımlık plastik çatal, kaşık, tabak, yiyecek ve içecek kaplarının koronavirüse çare olacağını söylüyor. Hatta 1 yıldır ücretli olan plastik poşetlerin yeniden ücretsiz olmasını istiyor.
Peki gerçek böyle mi?
Bilim insanları diyor ki; virüs birçok farklı yüzeyde tutunuyor. Hele ki plastik yüzeylerde (ister tek kullanımlık olsun ister değil) bu süre en az iki gün. Hatta dokuz güne kadar çıkabiliyor. Yani virüsün en uzun süre tutunduğu materyal plastik.
Plastiğin daha fazla kullanımı, koronavirüsün enfeksiyon kapasitesini, kişiden kişiye aktarımını etkileyebilen bir araç. Tek kullanımlık plastik ürünleri ortak mekanlarda kullandıkça, pazar-manavlarda her şeyi poşete koyup elden ele dolaştırdıkça virüsün bulaşma riskini ortadan kaldırmıyoruz.
Tüm bunlardan bağımsız olarak plastik yaşam döngüsü aracılığıyla; hammaddeden son ürüne dönüştürülmesi ve bertaraf edilmesine kadar birçok toksik madde ortaya çıkartıyor.
Özetle plastiği neresinden tutsak elde kalıyor.
Biliyoruz ki hijyen bu dönemde hayati önem arz ediyor ancak plastik sektörü bu günleri kâr amaçlı kullanmak istiyor. Bu sağlık krizinde ailelerimiz için verdiğimiz kararlar, fosil yakıt ve plastik sektörünün değil tıp uzmanlarının tavsiyelerine dayanmalıdır. Yeniden kullanılabilir ürünler hem hijyenik hem de sürdürülebilir bir seçenek olmaya devam ediyor.
Bizi plastik değil, hijyen koruyacak.
*Aerosol and Surface Stability of SARS-CoV-2 as Compared with SARS-CoV-1
**Persistence of coronaviruses on inanimate surfaces and their inactivation with biocidal agents
Avrupa Birliği’nde yasaklanan tek kullanımlık plastikler Türkiye’de de yasaklansın.